4 COVID trendi, ürün ve deneyimler üzerinde kalıcı etkiler bırakacak

4 COVID trendi, ürün ve deneyimler üzerinde kalıcı etkiler bırakacak

Son 12 ayın zorlu geçtiğini söylemek, yaşananları hafife almak olur. Gücünü, ileride bizi nelerin beklediği üzerine düşünerek toplayan iyimserler olarak geçen yılın bardağı dolduran yönlerine odaklanıyoruz. Pandemi bir hayli yıkıma yol açtı. Ancak aynı zamanda, tüketici davranışında görülen ve pazarlamanın geleceğini şekillendiren değişimleri de açığa çıkardı.

Bu değişimlerin temel nedeni, evde geçirdiğimiz zamandı. Bu sürede çalışma, alışveriş yapma ve yaşama şeklimiz tamamen değişti. Kendimizi ifade etme ve içeriklerden ürünlere kadar her şeyi tüketme şeklimizi etkiledi. Kullanıcılarla birlikte işletmeler de bu değişikliklere ayak uydurdu. Markaların, tüketicilerle bağlantı kurmak için yaratıcılığını konuşturarak yeni ve daha anlamlı yöntemler bulması gerekti. Bu durum bizi heyecanlandırıyor. İşletmelerin tüketicilerle ve diğer işletmelerle ilişkisini zenginleştiren, ayrıca ürünleri ve tüketici deneyimlerini geliştiren dört trend görüyoruz.

4 simge, COVID dönemine ait kalıcı trendleri temsil ediyor. Alışveriş çantası: yardımcı, alakalı alışveriş deneyimleri. Kalp taşıyan insan: yerel düşünen, bilinçli müşteriler. Fiyat etiketi ve yıldız: değerlere dayalı harcama. Ev: evde geçirilen zamanla ş

Kullanıcılar kendilerine daha çok yardımcı olan, daha alakalı alışveriş deneyimleri bekleyecek

Başta e-ticaret olmak üzere farklı alanlarda dijital süreçlerin benimsenmesinin hızlanması, pandeminin getirdiği en bariz ve anlaşılabilir trendler arasında. İhtiyaçlar, yeni kullanıcıları ve kullanım alanlarını ortaya çıkardı. İhtiyaçlarımızı karşıladığımız sırada bize sunulan üstün deneyimlere alışmamız ve bu deneyimleri kullanmaya devam etmek istememiz ise oldukça normal.

E-ticaretteki hızlanma oranı bir hayli yüksek olsa da (ABD’de 3 ayda 10 yıla bedel bir büyüme gerçekleşti) alışverişteki dönüşümün kapsamı bununla kalmayacak ve çok daha geniş olacak. “Online dünya” ve “gerçek dünyayı” buluşturan her unsuru düşünün. Bunlara örnek olarak temassız ödeme, arabaya teslim alma (bunun için yapılan aramalar, geçtiğimiz baharda bir önceki yıla göre %3000 artış gösterdi1) veya şifonyerin odanızda nasıl duracağını hayal etmenizi ya da rujun teninize yakışıp yakışmayacağını görmenizi sağlayan artırılmış gerçeklik deneyimleri gösterilebilir. Evde kaldığımız zamanın uzaması, bu yeni karma alanın gerçek değerini görebilmemizi sağladı. Bazı gözlemciler, fiziksel ve dijital perakendecilik arasındaki sınırların gittikçe belirsizleşmesi nedeniyle buna fijital perakende adını veriyor.

Başta e-ticaret olmak üzere farklı alanlarda dijital süreçlerin benimsenmesinin hızlanması, pandeminin getirdiği en bariz ve anlaşılabilir trendler arasında.

Bu tür deneyimlerin avantajlarını daha fazla tüketiciye göstermek, onların davranışlarını ve daha da önemlisi, beklentilerini değiştiriyor. Bunun sonucunda, dijital ortamı yalnızca satış yapmak için kullanılan bir “kanal” olarak tanımlayan işletme ve markaların sayısı azalacak. Dijital ortam artık sadakati artıran, dönüştürücü ve kullanıcıya öncelik veren deneyimleri mümkün kılan bir yer olarak tanımlanacak.

Western Union‘ı buna örnek gösterebiliriz. Pandeminin ekonomik baskıları nedeniyle dünyanın farklı yerlerindeki ailelerine ve arkadaşlarına para göndermeye ihtiyaç duyanların sayısı aniden arttı. Bu kullanıcıların çoğu, mali hizmetlerden nadiren yararlanıyordu. Perakende satış noktalarının çoğu sağlık kısıtlamaları nedeniyle geçici olarak kapanan şirketin, müşterilere hizmet vermeye devam etmesi gerekiyordu.

Bu nedenle Western Union, telefondan para transferi seçeneği sunmaya başladı. Şirket, müşterilerin bilgilere hızla ve kolayca erişebilmesini sağlamak için web sitesine yeni destek ve yön bulma araçları ekledi. Dijital ortamdan para göndermenin yeni yöntemlerini ve dijital hesaba gerçek zamanlı ödeme seçeneğini sunan ekip, hizmetlerini müşteriler için daha kapsayıcı hale getirme amaçlı yenilikler yaptı.

Mali kuruluş, market, fast-food restoranı veya yalnızca online ortamda satış yapan bir perakendeci olabilirsiniz. Geçtiğimiz yılın koşulları, dijital olanakları tekrar değerlendirmek ve kullanıcılara yardım etme konusunda sürekli yükselen çıtayı yakalamak için önemli bir hatırlatma niteliğindeydi.

Müşteriler yerel düşünecek ve kolektif bilinç sahibi olacak

Seyahat kısıtlamaları, yerinde karantina kuralları ve fiziksel mesafe yönetmelikleriyle beraber yerel topluluklarımızın değeri konusundaki farkındalığımız aniden arttı. Google’da bunun etkisini, “yakınımdaki” için yapılan aramaların geçen yıl dünya genelinde tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaşmasıyla gördük.2 Doğal olarak biz de, topluluklarımızın gelişebilmesi için bu alana artan bir ilgiyle karşılık verdik. Geçen yaz “yerel işletmeleri destekleme” ifadesiyle yapılan aramalar dünya genelinde bir önceki yıla göre %20.000’in üzerinde artış gösterdi.3

Üzerinden yukarı yönlü bir okun göründüğü bir ev çizimiyle beraber gösterilen, "yerel işletmeleri destekleme" amaçlı yapılan aramaların bir önceki yıla göre dünya çapında %20.000 arttığını belirten istatistik.

KAYNAK:GOOGLE