transhumanizm

Metaverse Basit Bir Teknoloji Trendi Değil

Sanal, artırılmış ve gerçeklik arasında bir evrende, yeni bir yaşam inşaa edilirken meta evren gerçeklerini bir makalede toplamak gerek diye düşündüm. Şahsen gerçeklik ve sanal kavramlarının bu kadar bağlantılı olduğumuz bir evrende aşırı geçişken olduğunu düşündüğümden metaverse için hayali bir yer tanımını tercih ediyorum. Farz edebildiklerimizi hayata geçirmemize izin veren bir evren…

Ya hayal ettiğin her şeyi yapabileceğin bir yer varsa?

Dünyanın herhangi bir yerinde çalışabileceğin, oynayabileceğin, alışveriş yapabileceğin, öğrenebileceğin, yaratabileceğin ve başkalarıyla etkileşime geçebileceğin sonsuz bağlantılı bir dünyalar dizisi metaverse. Kurallarını ve kullanıcı davranışlarını o evreni yaratan paydaşlarının belirlediği, herhangi bir fiziksel şekle girebilen, ortamlar arasında sorunsuzca hareket edebilen dijital ikizlerin var olduğu ve kullanıcıların farklı evrenler arasında taşınabilen evler, giysiler ve arabalar da dahil olmak üzere dijital varlıklar oluşturabildiği ikincil bir yaşam alanı.

Metaverse hakkında konuşurken genellikle oyun oynamayı bir referans noktası olarak kullanıyoruz. Bunun nedeni meta evrenlerin birbirine bağlı bir dizi dijital dünya olması ve en iyi bilinen dijital dünyaların çoğununda bir oyun içerisinde yer alması. Oysa meta evrenler yalnızca oyun oynamayı değil; tüm eğlence, moda, sağlık, finans ve hatta çalışmayı da kapsıyor.

Minecraft gibi geleneksel oyunlarda, oyunu geliştiren şirket, oyunun nasıl oynandığı, göründüğü ve neler başabileceğimiz konusunda tam bir mülkiyete sahip. Oyunun sınırları oyunun yapımcısı tarafından belirleniyor ve sizin oyun içerisindeki varlığınız mülkiyet sahibinin izin verdiği ölçüde. Oyunun ekonomisi genellikle size yapımcı firma tarafından sunulan mağazadaki ürünleri satın alabildiğiniz tüketim temelli bir ekonomi ve bir yaratım ekonomisi kurulmamış. Sonuç olarak oyunun kurallarına dair bir söz hakkınızın bulunmadığı bir evrende yapımcı firmanın ekonomisini büyüten sade bir oyuncu olmak rolünüz.

Oysa metaverse size başka bir varsayım sunuyor. Ya hayal ettiğiniz her şeyi yapabileceğiniz bir yer varsa? Ya oyunun kurallarını, ekonomisini ve sınırlarını kendinin belirlediğiniz bir evren mümkünse? Üstelik size sunulan sadece bir oyun değilse? Toplantılarını, finansal işlerini, sporunu, eğitimini, alışverişini yapabildiğin, senin gibi aynı meta evrende yaşayan diğer dijital ikizlerle sosyalleşebildiğin bir evren mümkünse eğer? Blockchain, DAPP ve Web3.0 kavramlarının mümkün kıldığı böyle bir evren beraberinde yepyeni bir ekonomi ve birey yaratmayı vaadediyor. Öncesinde sadece okuyucusu olduğumuz, sonrasında içerik üretimi ile yazmaya başladığımız web hikayesi 3.0 ile sahipliğini de bize geçiriyor ve bu sayede bizler kendi yarattığımız bir internetin sağlayabileceği limitsiz hayaller dünyasına metaverse ile giriş yapıyoruz.

Yaratım ekonomisi

Bir metaverse kullanıcısı ve meta insan olarak, meta evrende kullanılabilecek hemen her şeyi tasarlayabileceğiniz bir ekonomik model ile de tanışıyoruz. Buna yaratım ekonomisi deniyor. Yaratıma konu olan tüm dijital varlıkların sahipliğinin ispatı ise NFT ile mümkün. Yaratıyoruz, NFT’lerini üretiyor ve pazar yerlerinde satıyoruz. Neredeyse her meta evrenin kendi bir kripto varlığı var ve o evrenin geçer akçesi, değişim aracı olmuş durumda. Üstelik bu ekonomik modele sadece Z kuşağı itibari ediyor da değil. Onlarca dünya markası farklı meta evrenlerde mağaza açmış durumda. Kimileri dijital ikizlerimizi giydirecek NFT koleksiyonlarını satmak için kimileri ise sadece meta evrende gerçekleşecek etkinliklere imza atmak için…

Meseleyi halen anlamaya çalışıyoruz. Neyin sanal neyin gerçek evren olduğu karışmış durumda. Avatarlarımızın yaptıklarından kimin sorumlu olacağından tutun, meta evrendeki anlaşmazlıkların nasıl çözüleceğine kadar onlarca soru var. Meta evrenleri kimler inşa ediyor, meta evrenler hangi meslekleri yaratacak ve yaratım ekonomisi geleceğin ekonomi modelinde nasıl bir büyüklüğe sahip olacak? Bütün bu sorulara her bir okuma sonunda yenilerini de eklemek mümkün. Net olan şu ki, blockchain, web 3.0, merkeziyetsiz uygulamalar, NFT ve kripto varlıkların her biri bildiğimiz fizik evrende kendilerine pürüzsüz bir kullanıcı deneyimi yaratamıyorken hemen hepsinin meta evrenler sayesinde bir yaşam alanı bulması, sırf bu yönüyle bile meta evrenleri basit bir teknoloji zıplaması olmaktan uzaklaştıyor.

Metaverse bildiğimiz evreni aşacak ya da dönüştürecek mi bilmiyorum ancak dünyayı değiştireceği kesin.

KAYNAK: HARWARD BUSINESS