girişimcilik

Girişimcilik, kar amacı güderek ve kaçınılmaz olarak bir tür risk ve riskleri üstüne alarak iş kuran kişinin yaptığı adımdır.

Birçok girişimci büyük hayaller, büyük hedefler ve büyük heyecanlar ile yeni işlere başlamakta ancak bu işlerin çok büyük bir bölümü başarısız olmaktadır. Bu başarısızlık ile yılıyorlar mı hayır, hayallerine ve umutlarına tutunarak ellerinde sermayeleri bile yokken dünyanın en bilindik girişimi olabiliyorlar. Peki, hepimize ilham veren bu girişimlerin hikayeleri neler?

Hep birlikte göz atalım 🙂

1. Mailchimp

Ben Chestnut ve Dan Kurzius adlı iki girişimci 2000’li yılların başında tasarım ajansı işletiyordu ve birçok müşterisi e-posta tasarımı istiyordu. Ben ve Dan’ın en sevmediği iş olan e-posta tasarımı onların en büyük problemiydi fakat müşteri istekleri bitmek bilmiyordu. Onlar da bu problemi çözmek için daha önceki bir proje için yazmış oldukları eski bir yazılımı (başarısız bir dijital tebrik kartı ürünü) biraz düzenleyip Mailchimp’i ortaya çıkardılar. Bu kod MailChimp e-posta pazarlama hizmeti için dönüm noktası oldu. Aslında 2007 yılına kadar Mailchimp’i yan bir iş olarak görüyorlardı. Fakat 2007 yılında tasarım ajansını kapatıp tamamen bu işe odaklandılar ve şu anda 400 milyon doların üzerinde geliri olan dünyanın en büyük e-posta gönderim hizmetlerinden biri haline geldiler.

2. Facebook

Mark Zuckerberg üniversitedeyken aldığı dersleri başka kimlerin aldığını görmek için Coursematch adlı bir site yapmıştı. Sonrasında etrafındaki kişilerin çekiciliğini test eden eğlence amaçlı “Facemash” adlı başka bir site daha yaptı. İki sitede de hem başkalarının ne yaptığını hem de başkalarının düşüncelerini öğrenmenin online ortamda ne kadar zor olduğunu fark etti ve bugünkü Facebook’un tohumları bu problemleri çözerek ortaya çıktı. İlk başlarda sadece üniversitelerde kullanılan site daha sonrasında aslında tüm insanların bu tip problemleri olduğunu fark etmeleriyle tüm dünyada açıldı.

3. Google

Larry Page doktora tezi için bir konu arıyordu ve internetteki tüm sayfalardan oluşan bir grafik yapısı düşünüyordu. Aslında amacı İnternet dünyasının en iyi arama motorunu yapmak değildi. Bir web sayfasındaki bağlantıları takip ederek başka bir web sayfasına bağlanmak kolaydı fakat bir problem fark etti. Bir web sayfasına başka hangi sayfaların bağlantı yaptığını bulamıyordu. Akademisyenler, makalelerini dikkatlice inşa edilmiş bir alıntı temeliyle oluştururlar. Her makalede daha önce yayınlanmış makaleleri, yazarın argümanını ilerleten kanıt noktaları olarak göstererek bir sonuca varırlar. Makaleler yalnızca orijinal düşüncelerine göre değil, aynı zamanda alıntıladıkları makale sayısına ve her atıfın algılanan önemine göre de değerlendirilir. Alıntılar o kadar önemlidir ki, bu alanda bir bilim dalı bile vardır, “Bibliyometri”. Larry Page ve Sergey Brin bir araya gelerek aynı akademik makalelerdeki mantığı İnternet dünyasına getirmek için “BackRub” adlı girişimi kurdular, daha sonrasında bu girişim “Google” adını aldı ve şu anki halini aldı. Aslında matematiksel bir problem ile yola çıkan ikili daha sonra bunu web sayfalarının güvenilirliğini ve itibarını ölçmek için kullanmışlar ve Google’ın en büyük altyapısını oluşturan “PageRank” algoritmasını bulmuşlardı.

4. Joy Mangano

Ülkemizde de gösterilen “Joy” adlı filmde, Amerikalı Joy Mangano adlı bir kadının, yaşadığı veya gördüğü problemleri icatlara çevirdiği anlatılmaktadır. Filmde Joy Mangano paspasların hem sıkmasının zor olduğunu hem de yerleri iyi temizlemediğini fark eder. Bu problemin üzerine giden Joy Mangano kolayca tek hamleyle çevrilerek sıkılabilen paspas (Amerika’daki adıyla Miracle Mop) yapar. Filmde de gösterildiği üzere satış yapan televizyon kanallarında satmaya çalışır. Birçok zorluklar çeker fakat sonra çok başarılı bir iş insanına dönüşür. Sonrasında problem çözme konusuna kafayı takar ve 100’den fazla patent alır. Çıkardığı diğer bir ürün yine problemden yola çıkarak hayata geçmiş olan “Kaymayan Askı” ürünüdür. Joy Mangano bir gün dolabındaki birçok elbisenin askıda zor durduğunu kaydığını hatta dolabın aşağısına düştüğünü fark eder ve askıların kaymamaya yönelik malzemeden yapılmadığını ve askının üst kısmının doğru eğimlerde yapılmadığını fark eder. Bunu çözmek için kaymayan bir malzeme kullanır ve askının üst tarafını doğru eğimlerde yapar. Bu askı da Joy Mangano’nun başarılı ürünlerinden biri olur.

5. Dropbox

Drew Houston adlı girişimci Boston’dan New York’a doğru otobüsle giderken, ihtiyaç duyduğu dosyaları içeren USB sürücüsünü evde unuttuğunu fark etti. USB sürücünü evde unuttuğu için kendisine çok kızdı ve bu problemi bir daha yaşamak istemedi. Bu nedenle bu problemi çözecek kod yazmaya başladı ve insanların dosyalarını online ortamda saklamalarını ve başkalarıyla paylaşmalarını sağlayan bir web sitesi yaptı. Daha sonrasında Y Combinator adlı hızlandırma programına kabul oldu ve orada ilk yatırımcılarıyla tanıştı. Bugün milyar doların üzerinde geliri olan bir şirket haline geldi.

KAYNAK : MERVE TAŞDEMİR

TAGS :